Globalizasyondan yerelleşmeye- Sürdürülebilir yaşama doğru

1980'lerden itibaren yaygınlaşan Globalleşme ve tüketim ekonomisi, daha fazla ürünü daha ucuza sürekli satın almamızı, bunun için de daha çok çalışmamızı emreder.
Globalleşme ve  endüstriyel tarım yüzünden, işsizliğin hakim olduğu kırsalı terkedip şehir hayatına gettolarda devam eden insan, ucuz işgücü durumuna gelmiştir.
Bu kısır döngüde insanlar sağlıklarını yitirmekte, bu da sağlık endüstrisinin daha da büyümesini sağlamaktadır.
Dünyamızın kıt kaynakları, üzerinde yaşayan kalabalık şehirli nüfusu, tüketim ekonomisi ile ve şehircilik altyapısı ile  ayakta tutmanın sınırlarına dayanmıştır.
Şu anda insanoğlu artık, tüketim ekonomisi ve globalleşme çılgınlığından daha farklı, dünya üzerinde insan ırkının devamı için sürdürülebilir bir yaşamın planlamasını yapmaktadır.
Bu yeni yaşam tarzında insan, kırsal ortamdan koparılmadan, yiyeceğini doğal ortamlardan ve doğal tarımdan kendisi karşılayacak, sentetik gübreye ve kimyasallara dayanan endüstriyel tarım yerini bitkisel ilaçlamaya dayanan doğal tarıma bırakacaktır.
İnsanları mutlu eden şey, refah düzeyi ya da para değildir. İnsan, güçsüz duruma düştüğünde yanında kendisine bakacak başka insanların varlığı, paylaşım, dayanışma ve sevgi varolduğunda mutlu olmaktadır. Bu sebeple, kişiye yetecek kadar giysi ve yiyecek, aile ve toplumda  sevgi ve paylaşım esas olmalıdır.
Kırsal yaşam, teknolojiden uzak olmayacaktır. Evler, güneş enerjisi ile ısıtılacak, pasif ev teknolojisi ile donatılmış olacak, akıllı ev sistemleri ile uzaktan pek çok ev sistemini kontrol etmek mümkün olacaktır. Cep telefonları, kırsal hayatta iletişim tekno altyapısı olarak öne çıkacaktır.
Sonuç olarak, insan hem teknolojinin en son nimetlerinden yararlanacak, hem kendisine yeter derecede yiyecek ve giyecekle yetinecek, daha az hasta olacak, hem de dünyaya zarar vermeyen bir enerji altyapısı ile enerji ihtiyacını karşılayacaktır.Bunun sağlanması için, globalleşen dev firmalara antitröst yasalarının gelmesi, kırsal alana göç eden vatandaşlara toprak tahsis edilmesi, GDO'suz tohumların ve zirai ilaçların temini ve dağıtımı gibi pek çok yasanın gelmesi gerekmektedir.



Bu blogdaki popüler yayınlar

Disleksi ve otizm eğitimi