Globalizasyondan yerelleşmeye- Sürdürülebilir yaşama doğru
1980'lerden itibaren yaygınlaşan Globalleşme ve tüketim ekonomisi, daha fazla ürünü daha ucuza sürekli satın almamızı, bunun için de daha çok çalışmamızı emreder. Globalleşme ve endüstriyel tarım yüzünden, işsizliğin hakim olduğu kırsalı terkedip şehir hayatına gettolarda devam eden insan, ucuz işgücü durumuna gelmiştir. Bu kısır döngüde insanlar sağlıklarını yitirmekte, bu da sağlık endüstrisinin daha da büyümesini sağlamaktadır. Dünyamızın kıt kaynakları, üzerinde yaşayan kalabalık şehirli nüfusu, tüketim ekonomisi ile ve şehircilik altyapısı ile ayakta tutmanın sınırlarına dayanmıştır. Şu anda insanoğlu artık, tüketim ekonomisi ve globalleşme çılgınlığından daha farklı, dünya üzerinde insan ırkının devamı için sürdürülebilir bir yaşamın planlamasını yapmaktadır. Bu yeni yaşam tarzında insan, kırsal ortamdan koparılmadan, yiyeceğini doğal ortamlardan ve doğal tarımdan kendisi karşılayacak, sentetik gübreye ve kimyasallara dayanan endüstriyel tarım yerini bitkisel ilaç...