Disleksi için evde rehabilitasyonun önemi
Corona virüsü yüzünden evlerde karantinaya girdiğimiz şu
günlerde, digital sağlık ve evde klinik seviyede rehabilitasyonun önemi daha
çok ortaya çıkmıştır. Normalde özel eğitim merkezlerinde, insan gücü ile
yapılan tekrarlı ve uygulamalı özel eğitimi, acaba evde herkesin sahip olduğu
cep telefonu tabanlı yazılımlarla yapamaz mıyız sorusu herkesin kafasını
kurcalar olmuştur.
Disleksi, zekası normal ve normal üstü olduğu halde, çocuğun
okuma becerilerinin yaşıtlarına göre geriden gelmesi ile endike bir öğrenme
güçlüğüdür. Öğrenme güçlüğünden söz edebilmek için, yaşıtları ile eşit, iyi
beslenme ve birebir eğitimle desteklendiği halde sabit kalan, artmayan bir
öğrenme eğrisi söz konusu olmalıdır. Bu sebeple, 7 yaşında okula başlayan bir
çocuk için tanı koyabilme ancak 8 yaşın sonlarına doğru gerçekleşebilmektedir.
Bu durum, hem çocuğun özgüvenini zedelemekte, çocuk okula uyum sağlayamadığı için
yaşanan travma ve depresyona, ailelerin bu durum karşısında çaresiz kalmasına, finansal
ve psikolojik olarak etkilenmelerine sebep olmaktadır. Disleksi teşhisi alan
çocuklar, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine yönlendirilmektedir.
Haftanın 2-3 günü alınan özel eğitimin süresi 2-3 yıla kadar uzayabilmekte, bu
eğitimin masrafı devlet ve aile tarafından karşılanmaktadır.
Disleksinin altında yatan ana sebep, otoimmun problemlere
dayanmaktadır; beyin daha gelişirken beyindeki minikolonlar düzensiz yerleşebilmekte,
korteks normalden daha ince olmaktadır. Nöronlar, oluşum evresinde piramit
dizilimi ile minikolon yapılarını oluşturmaktadır. Bu yapılar oluşurken yaşanan
minik farklılıklar disleksinin ve pek çok diğer beyin durumunun sebebidir.
Dislekside, sağ beyin daha çok gelişmiştir, sol hemisfer olgunlaşmasında
gecikme görülmektedir. Özel eğitim, varolan minikolon patolojisini düzeltmeyip
varolan beyin yapısı üzerine alfabe ve okuma eğitimi vermeyi hedeflemektedir.
Bu şekilde, disleksili çocuklar her iki hemisferi eşit kullanarak alfabe ve okuma
sistemini öğrenmeye çalışmaktadır. Özel eğitimin 2-3 yılda çözebildiği okuma
problemini, daha kısa zamanda ve daha düşük maliyetle çözen, aynı zamanda dislekside varolan minikolon
patolojisini düzeltip sol hemisfer baskınlığını artıran bir çözüme ihtiyaç
olduğu aşikardır.
Auto Train Brain, bu problemleri çözmek üzere tasarlanmış, ödüllü,
klinik araştırması olan, evde rehabilitasyon ile beyin performansını artırma
çözümüdür. 14 kanaldan EEG sinyallerini okuyup özel bir algoritma ile nörogeribildirim
vererek varolan minikolon patolojisini çözmekte, sol hemisfer baskınlığını
artırmakta, korteksi güçlendirmekte, ve
genel olarak beyin performansını 3-6 ay gibi kısa bir sürede, artırmaktadır.
Auto Train Brain bilişsel ölçüm raporu ile aileler, tarafsız bir gözlükle
çocuğun beyin sinyallerinin zaman içerisinde gelişimini izleyebilmektedir. Bu sistem,
doktorlar için de uzun dönemli olarak, çocuğun gelişimini izleyebildikleri bir
platform görevi yapmaktadır. 3-6 ay gibi kısa bir sürede yaşıtlarının gelişim
sürecini yakalayan çocuğun özgüveni zedelenmeden ve depresyona girmeden okula
adaptasyonu sağlanmaktadır. Çocuğun beyni, bu eğitimle akademik performans gelişimine açık, algısı yüksek
ve sosyal uyumu güçlü hale gelmektedir.
Auto Train Brain, farklı sosyoekonomik statüde olabilen
aileler için eğitim ve sağlık
hizmetlerine erişim konusunda standartlaşma getirmiş, toplam özel eğitim süresi
ve maliyetinde düşüş sağlamıştır. Aileler, klinik çalışması tamamlanmış,
sertifikaları olan bir ürünü rahatlıkla ve güvenle alıp evde uygulayabilir
duruma gelmiştir. Yakın gelecekte devletimizin, özel eğitim ve rehabilitasyon
yönetmeliği çerçevesinde desteklediği ve geri ödemesinin aileye yapılabildiği
güvenilir bir çözüm olma yolunda ilerlemektedir.
Auto Train Brain’in şu ana kadar disleksi için klinik
çalışması yapılmış olmasına ragmen, kök sebebi otoimmuniteye dayanan, benzer
beyin durumları( DEHB ve otizm) için de kullanılabilmektedir.
Daha fazla bilgi için: www.autotrainbrain.com