Dünya, nereye gidiyorsun?

Uzun bir koşturmacanın ve anlamaya çalışmanın içerisindeydim. Sezgilerim bana Dünyanın bir kırılma noktasına yaklaştığını söylüyordu. Yediğimiz her şey hormonlu ve sentetik, soluduğumuz hava kirli, finans sistemi mortgage krizinden sonra toparlanamamış, bildiğimiz tüm IT şirketleri rekabete dayanamamış, facebook ve google gibi firmalar yükselişte... Anlayamadığımız yöne doğru giden bir toplum, hastalıkların artışı, alerjik çocukların sayısında artış, zeka geriliği, dikkat eksiği olan çocuk sayısında artış... Bir yanda havadan para kazanan borsa ve finans dünyası, diğer yanda ise çok zor şartlarda geçimini sağlayan çiftçi ve hayvancılıkla uğraşan insanlar...
Batan ülkeler, kapanan iş yerleri...
Artık durumu çözdüm. Yepyeni bir medeniyet doğacak. Bu medeniyet, sürdürülebilir yaşam ilkelerine dayanacak, toprağa iyi davranan, doğa ile birlikte üretime geçilecek. Doğal, organik tarım, hayvancılığı da etkileyecek.
Hastalıklar azalacak, petrole değil, alternatif enerji kaynaklarına dayanan bir enerji modeli ortaya çıkacak. Hava bedava, su bedava, elektrik bedava, yiyecek bedava, bolluk ve bereket dolu bir yaşama geçilecek.
Yaşam herkese cömertçe bolluk ve bereketini sunacak. Kimi insan, bu doğaya yakın, yeni bolluk ve bereket bilincine, enerjinin bedava olarak üretilebileceğine inanacak, kimisi ise doğadan kopuk, hastalıklar içinde ne kadar yaşayabilirse yaşamaya devam edecek.
Mobil teknolojiler, web arayüzleri ile tüketici ile üretici arasındaki aracıların çoğu ortadan kalkacak. Doğal olarak, organik olarak üretilen yiyecekler, giyecekler herkese rahatlıkla ulaşılabilir ve ucuz olacak
İşyerleri kooperatiflere dönüşecek, toplumun dezavantajlı kesimlerine kaynak aktarımı artacak.
Evlerin dekorasyonunda, mutfak eşyalarında cam, seramik, porselen, ahşap gibi sadece doğal malzemelerin kullanımı önem kazanacak. Finans sistemi, borca dayalı yapıdan çıkacak, sermaye ortaklığına dönüşecek.
Global büyük şirketler, lokal küçük şirketlere dönüşecek, lokal kültürün ögeleri önem kazanacak. İnsanlar, okuyarak doğdukları yaşam yerlerinden daha uzakta, büyük şehirlerde yaşamaya zorlanamayacak. Web ve mobil teknolojiler sayesinde, bulundukları yerde ürettiklerini diğer yerlere gönderebilecekler.
Şimdi önemli olan, bu değişimin neresinde durduğunuz, yaptığımız iş ve oluşlarla bu yeni medeniyeti oluşturmada ne kadar etkin rol alabildiğimiz.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Disleksi ve otizm eğitimi