Algoritmalar

1989'da, Üniversiteyi bitirdiğimde kendimi Oxford Üniversitesi Bilgisayar Bolumu'nde Master yaparken buldum. Bu Master programı, daha çok matematik ve ispat (Proof) ağırlıklıydı, ve Hocalar, sıralı işlerin birbirleri ile etkileşimlerinin problemsiz olmaları (Communicating Sequential Processes), sıralama( Sorting) üzerine çeşitli  Algoritmalar geliştirip bunları ispat etmekle zamanlarını geçiriyorlardı.
20 yaşın verdiği hercailikle, tüm boş zamanlarımda, Oxford sokaklarında, daha Türkiye'ye gelmemiş İngiliz markaları Marks& Spencer, Debenhams'ın reyonlarını gezer, küçük butik İngiliz çay dükkanlarındaki ürünleri incelerdim.
Güçlü Matematik altyapım sayesinde, sorunsuz bir şekilde dersleri tamamlamama rağmen  Algoritmalar o zamanlar bana Matematikçiler için dizayn edilmiş zeka jimnastiği gibi geliyordu.
Türkiye'de henüz hiç bir Bankanın daha otomasyona geçmediği bir dönemden bahsettiğimizi unutmayın. Türkiye'nin Bilgisayar gelişkinliği yanında Oxford'da yapılanlar ve ortam bir Uzay üssü gibiydi.

Tabii Türkiye'ye dönünce, kafamı duvara toslamış gibi hissettim, iş hayatında hiç kimse benim öğrendiğim konularla ilgilenmiyordu ve öğrendiğim şeyler pek de para etmiyordu. Şirketler Cobol ve PL/1 bilen kişileri işe alıyordu.
Çalışıp para kazanmak zorunda olduğum için, kendime Database'ler ve Veri Ambarı gibi daha Türkiye'de geçer akçe konular buldum ve bu konularda kendimi eğittim.

Yıllar sonra, oğlum dünyaya geldiğinde ve büyürken onun ve kendimin zekasının GÖRSEL-UZAYSAL-MATEMATİK olduğunu öğrendim.

Matematik/Bilgisayar konusunda çalışmam, kıyafet ve ev dekorasyonuna merakım, varolan nesneler ve fikirler arasında bağlantı kurabilmemin sırrı yavaş yavaş çözülüyordu.
Dünyada hiç bir matematikçi zengin olmamıştır. En iyisi, pek çok ödüllere layık görülür, o kadar.
Para kazanmak zorunda oluşum, beni Matematik konusundan uzaklaştırdı, Türkiye'nin Bilgisayarlaşması yolunda zaman içerisinde pek çok şirkette önemli sorumluluklar üstlendim.

30 yaşından sonra anne olunca yaşadıklarımı ve Matematik konusunda düşüncelerimi başka bir yazıda özetlemiştim. Hatta, çocuğum için iyi yemek pişirme yeteneği zaman içerisinde çok daha önemli bir noktaya yükseldi.
http://guneteroglu.blogspot.com.tr/2014/02/haftasonu-d-integral-turev-ve.html

Yıllar sonra, Sabancı Üniversitesi'nde yaptığım Doktora çerçevesinde, Prof Hüsnü Yenigün'e  yardımcı olduğum Algoritma dersi, bu konuyu yeniden yorumlamamı sağladı. Ne mutlu ki, Hüsnü Bey konusuna hakim, en detayına kadar konuları bilen, insani özellikleri öne çıkan bir Hoca. Öğrencilerine en iyi şekilde bu dersi anlatıyor.

Şu anda Dünyada pek çok sistemin ardında Algoritmalar çalışıyor.
Google'ın Page Rank Algoritması ile, aradığınız konudaki en iyi linki en tepede getirmesi, online dating siteleri ile birbirine uygun kişilerin bulunması, uçakların kalkış ve inişlerinin zamanlanması ile ilgili uygulamalar, Netflix'in size en uygun filmi tavsiye etmesi, Flipboard'un size en uygun haberleri seçerek getirmesi gibi pek çok uygulamanın ardında Algoritmalar yatıyor.
Dersi alan öğrencilerin de pek çoğu benim gençlik dönemimdeki gibi, Algoritmaların önemini şu an anlamıyor olabilir, ancak onların geleceğinde de çok önemli yer tutacak.

Her şey bir sebep ve sonuç zinciri ile oluşuyor. Benim oğlum da tıpkı gençliğimde vitrin gezmem gibi şu an zamanının büyük çoğunluğunu Görsel işlerle , dikkatini ve zamanını alıcı bilgisayar oyunları ile harcıyor. Günün birinde, Algoritmaların önemini ve yaşamımızdaki değerini  o da kavrayacak.

Algoritmalar konusunda 2015 yılında yapılan bir filmi izlemenizi size tavsiye ederim:
https://www.netflix.com/watch/80095881?trackId=13927326&tctx=2%2C1%2C4468c05b-4d74-4eb1-9903-f651f15dc005-4402843


Bu blogdaki popüler yayınlar

Disleksi ve otizm eğitimi