Beyin cerrahları ve beyin vizyonları

 Beyin cerrahisi Tıp alanındaki en zor ve ağır eğitimlerinden birisidir. Beyinde oluşan tümörlerin ve epileptik dokuların çıkarılması, çevresel sinir sistemi rahatsızlıkları bu ana bilim dalının temel konularını oluşturur.

Gün içerisinde formumu ve beyin sağlığımı koruyabilmek için, Beykoz'da sahilde her gün 1 saat yürüyorum. Bu tempolu yürüyüşümde, çoğunlukla Spotify'da müzik dinliyorum. Son zamanlarda podcast'ları keşfettim. Yol boyunca, çok donanımlı ve işlerinde başarılı olmuş kişilerle yapılan sohbetleri dinlemek de bana keyif veriyor. Nilay Örnek'in Storytel için gerçekleştirdiği "Nasıl olunur?" podcast'lerini hem çok beğendim, hem de bana çok farklı dünyaların kapısını açtı. Emre Arolat'tan, Serdar Erener'e, Arzu Kaprol'dan, İskender Sayek'e,  Talat Kırış ve İlker Kılıç'a kadar pek çok konuğu müthiş bir ilgi ile dinledim. Daha çok beyin konusunda konuşanları, modacı ve tasarımları, reklam ve pazarlamacıları dinliyorum. İlgi alanlarım bu konulara yoğunlaşmış durumda olduğu için podcast'ler arasından dabu konuda öne çıkan kişileri dinliyorum.

Prof.Dr. Talat Kırış çok saygı duyulan bir beyin cerrahı ve hayatı boyunca pek çok yaşama tanıklık etmiş, beyinlerine dokunmuş bir kişi. Konuşmasında pek çok önemli noktaya değiniyor, beyinde olabilecek en küçük lezyonun insan hayatını nasıl değiştirebileceğini, sıradan bir güne uyanırken belki o gün beyin kanaması geçirebileceğinizi anlatıyor. Beyin cerrahlığının yanında, teknesi ile Grönland'a giden, T24'te pek çok konuda yazan bir kişiliği var aynı zamanda.

T24'te yazdığı konular arasında aşk, ölüm ve hayat konusunda bir beyin cerrahı olarak kaleme aldıkları gerçekten takdire şayan. Hem çok basit cümlelerle bizi derinden yakalıyor, hem felsefe ve ilmi/dini öğretilerin bize ilettiği pek çok kavramı basitçe karşısındakine geçirebiliyor. İnsan beyni konusunda ömür boyu okumuş ve araştırmış bir kişinin yazılarından evrende eşzamanlılık, paralel evrenler, egonun dağılması, senkronize olmuş yaşamlar, zamanın göreceliği konularında pek çok şey öğreniyoruz. Felsefi ve dini öğretilerin gerçekten doğru olabileceği konusunda bir bilim adamını dinledikçe inancımız artıyor. 

Prof. Dr. İlker Kılıç da yine başka ünlü bir beyin cerrahımız. Onun yaptığı konuşmadan ve beyin konusundaki bir ömre varan araştırmalarından öğrendiğimiz şeyler, beynin matematiksel modellemesinin yapılabilmesinin mümkün olduğu, oluşan enformasyonun bir gün mutlaka zekaya dönüşeceğini, beynin anatomik yapılanmasının da matematik modellemelerinin çıkarılabileceği,  Connectome projesi ile beyindeki sinaptik bağlantılanma ve oluşumu üzerinde çalışıldığı.

"Beyin bilimine popüler bakış" adlı kitabımda, ben de disleksi ve otizmde beyinde ölçülen entropi, beynin gelişiminin matematiksel modellemesi, hayatın oluşumu gibi pek çok konuda kendi fikirlerimi yazmıştım. İki ünlü beyin cerrahı ile bu konularda örtüştüğümüzü görmek beni çok mutlu etti.

Türkiye'nin ve dünyanın yetiştirdiği en iyi cerrahlarımızın, beynin anatomik yapısından hayatın oluşumuna ve varoluşa atlamalarını izlemek, matematiksel ve fiziksel modellemelere kafa yormaları, evrenin oluşumunun aslında beynin derinliklerinde bir yerde anlam kazandığı, tek bir beynin evreni gözlemesi ile değil, tüm beyinlerin ortaklaşa evreni gözlemlemesi ve paylaşması ile evrensel zekanın oluştuğunu  dinlemek çok önemli benim için.

Aynı zamanda, hayatın bir katma değer oluşturmak için çok kısa oluşu, hayatlarımızın aslında çok kırılgan olduğu, sadece bugünün var olduğu, yarının meçhul olduğu ve her şeyin bir anda alabora olabileceği konusunda da hemfikiriz.

Yaklaşık 50 yıllık hayatlarımızda farklı konularda aldığımız Tıp ve Mühendislik eğitimi,  sahada binlerce beyin ölçümü ve beyin ameliyatı sonrasında doktorlarla mühendisler aynı ortak noktada buluşuyoruz.

#disleksieğitimi

#AutoTrainBrain





Bu blogdaki popüler yayınlar

Disleksi ve otizm eğitimi