Ankara Şehir Hastanesi ve Starbucks üzerine

 

Uzunca bir süredir dislekside beyin eğitimi konusunda, Tıp doktorları ile birlikte çalışıyorum. Bu sebeple, Tıp ve insan vücudunun çalışma prensipleri konusunda bu süreçte pek çok bilgi edindim diyebilirim. Nöroloji konusunda edindiğim teorik bilgileri, 2019 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yaptığımız bir klinik çalışma ile sahada test etme imkanı bulmuştum.

2021 yılında, Otizm konusunda doktorlarla bir başka klinik çalışma gerçekleştirdik. Motor kortekste ve konuşmada oluşan bozulmayı ve insan hayatına yansımalarını deneyimledim.

Nisan.2021’de ise, annemin rahatsızlığı sebebi ile, sürekli olarak hastanede yaşamak ve hemşire/doktorların yanında yatılı hasta bakımı konusunda büyük bir staj yapma imkanım oluştu. Hem de Covid19’un zirve yaptığı bir dönemde bunu yaşadım, hala da hastanede yaşıyorum.

Ankara Şehir Hastanesi, 3 hastanenin birleşiminden oluşmuş Bilkent’te çok yeni bir devlet hastanesi. Polikliniklerde kolayca yer bulunamıyor, ancak bizim gibi zorunlu olarak buraya ambulansla acilden giriş yaptığınızda hastalığınızın durumuna göre yatılı birime aktarılıyorsunuz. Bizim de bu hastanede ilk yattığımız yer Acil bölümü oldu, daha sonra Enfeksiyon Hastalıkları bölümüne aktarıldık. 8 gün yaklaşık olarak enfeksiyon bölümünde kaldıktan sonra, Onkoloji hastanesi’nde annem ameliyata alındı, 8 gün Onkoloji yoğun bakım bölümünde kaldı ve şu anda da Onkoloji servisinde yatılı olarak kalıyoruz. Annemin rahatsızlığı neyse ki ve umuyoruz ki kanser değil.

Hastane hayatında, günler ve geceler birbirine karışıyor, bazen hangi günde olduğunuzu unutuyorsunuz. Hastaların bir bebek gibi özenle bakılmaları gerekiyor, günün en önemli anları yemeklerin servise geldiği anlar. O gün hastalara hangi yemekler hazırlanmış, refakatçilere hangi yemekler gelmiş en büyük merak konusu. El yüz yıkama hariç, kendi kişisel bakımınıza özen gösterme imkanınız pek yok.

Hemşirelere, neden bu mesleği seçtiklerini soruyorum. Zaman zaman çok zorlansalar da maneviyatı çok yüksek bir iş olduğu için seçtiklerini söylüyorlar. Refakatçiler ve hemşireler, sevgide kalıp özenle ve itina ile hastalarına bakıyorlar. Egonun dışına taştığınız bu anları ben çok değerli buluyorum. Oğlumu ilk dünyaya getirdiğimde, bir kadın olmakdan bir anne olmaya, sezaryenle doğum yapmış birisi olarak, Amerikan Hastanesi’nde geçirdiğim ilk 3 günde terfi etmiştim. Başka birisinin iyiliği için varlığınızı kullanmak insanı çok farklı bir noktaya taşıyor.

Kendi çocuğunuza bakım veren olmanın ötesinde, beni bu dünyaya getiren kişi olan anneme bakım veren olmak, onunla aranızdaki tek yönlü sevgi alma ilişkisini baş aşağı edip sizin ona sevgi göstermek zorunda olduğunuz başka bir boyuta taşıyor. Her başınız sıkıştığında ne pahasına olursa olsun, sizin iyiliğinizi dilemiş ve bunun için size kol kanat germiş bir kişiye artık sizin kol kanat germeniz ve sevgi göstermeniz gerekiyor.

Bütün bu egoyu oldukça törpüleyen ve maneviyatı yükselten deneyim esnasında, beni normal hayata sıkı sıkıya bağlayan günün en önemli anı var. Her gün 1 kez, yatan hasta servisinden giriş katına iniyorum ve her bölümde yeralan sayısız kafe ve restoran arasından Starbucks’a gidip en büyük boy Kapuçino ısmarlıyorum kendime. Sonra da bu büyük kapuçinoyu günün geri kalan bölümünde yavaş yavaş yudumlayarak tüketiyorum. Starbucks’ta çalışanlar da benim bu ritüelime alıştılar, her gün beni orada görmek ve kapuçino ısmarlamam onları yadırgatmaz oldu.

Bugün odada kapuçinomu yudum yudum bitirdikten sonra, üzerinde adım yazılı olan Starbucks bardağına bakarken,  kendimi bu kutunun üzerindeki yıldızlı kız gibi,  özel ve biricik hissettim. Starbucks büyük bir pazarlama başarısı olan, üzerinde yıldızlı kız amblemli kişiye özel isim yazılı bardağı ile, beni tekrar sevilen cici küçük kız halime gönderme yapmıştı. Geçmişte annesi tarafından sevilmiş, korunmuş küçük bir kız olmam dolayısı ile, benden sevgi bekleyen anneme bu zorlu döneminde kolayca yanında olduğumu ve çocuğumu büyük bir sevgi ve koruma ile büyütebildiğimi hatırladım.

Mayıs ayı annemin hem doğum günü, hem de anneler günü. Tüm Türkiye Covid’19 yüzünden bayram sonrasına kadar evine kapanmış durumda. Mayıs ayına Ankara Şehir Hastanesi’nde anneme refakat ederek giriş yaptım. Oğlum Ankara’da evde, her iki sevgi de yanımda olduğu sürece, bu zincirin ortadaki halkası olarak, hastalıklar olsa da  mutlu olmamak için bir sebep yok.

Tüm annelerin, anneler günü kutlu olsun. Sevgiyle kalın, sevgide kalın.




Bu blogdaki popüler yayınlar

Disleksi ve otizm eğitimi